Taşıyamadım.
Sen vardın her yerde.
Baktığım her noktada seni gördüm.
Gamzelerin, gülüşün, saçların bir başkaydı.
Düğümlenmişti boğazım yine...
Maziye gittim,
O güzel günlere… Seninle yürüdüğümüz her yere,
O günleri hatırladım.
Bir başka hüzünlü bu şehir bugün…
Bütün binalar üzerime geliyor.
Eziliyorum…
Oysa ne güzeldi eskiden. Bu şehir, bu kaldırımlar…
Çünkü sen vardın yanımda.
Çiçekler bir başka güzeldi. Sanki gülüyordu bütün insanlar.
Bugünse hüzünlü, duygu yüklü her yürek…
Gülmüyor yüzler sanki
Yürümek istiyorum hiç arkama bakmadan,
Geriye dönüşü olmayan bir yolda.
İki yanında gelincik çiçekleri, boynu bükük…
Dönmek istemediğimi biliyorlar sanki
Oysaki gelincik çiçekleri başka benim için.
Vazgeçilmezim onlar…
Neden boğazım düğüm düğüm?
Neden güneş bu kadar solgun bu akşam?
94
Bir hüzün var batışında güneşin.
Yıldızlarda sönük ve ışıksız
Ve ben umutsuz ve mutsuz
Yürüyorum boşlukta.
Sen yoksun ve olmayacaksın.
Biliyorum…
Hatıraların yaşayacak bu şehirde hep...
Ben hep seni göreceğim baktığım her yerde.
Bu düğüm, boğazımda olacak.
Bu hüzün gözlerimde...
Ve sen hep var olacaksın bu kalbimde.
Elinde gelincik çiçekleri,
Gülen yüzün, gamzelerin ve dalgalanan saçların
Ve arkanda kocaman bir hüzün…
Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler