Halil Aktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Halil Aktaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ben Seni Böyle Sevdim

Biliyor musun can?
Bana sevgi nedir, aşk nedir?
Sordular.
Ben de,
Sevilenin, önce hissedilip
Sonra
Gözle görülüp
elektronlarla beyinde buluşup
Önce beyin hücrelerine
Sonra gönüle
gönülden kalbe
kalpten de ruha işlemesidir dedim.
Çünkü ben seni böyle sevdim.

Ben seni,
Önce hissettim.
Sonra gördüm ve elektronlarını
Beyin hücrelerime işledim.
Hislerimle kalbime koydum.
İki birleşimi ruhuma işledim.
Sevgini, ölümsüzleştirdim.
Sen olsan da olmasan da hep varsın bende…
Seni hissedebiliyorum.
Duyabiliyorum.
Ve görebiliyorum
Cemalini, sesini ruhuma işledim.
İşte ben seni ölümsüz sevdim
Ben seni bilinçsiz değil,
Bilimsel sevdim.
Ya sen nasıl sevdin?

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Beklenen Gül

Bugün benim doğum günüm
Bir mesaj bekledim senden
Her zamanki gibi ilk olan
Ve senden gelen.
Ama gelmedi…
Gelmeyecekti, biliyordum.
Senden gelecek bir gül bekledim.
Güllerin en güzeliydi o,
Ama gelmedi.
Hüzünlendim. Nemlendi gözlerim.
Yükseldi duygularım.
Düğümler oluştu boğazımda.
Anlamsızdı her şey…
Bomboştu dünyam.
Bugün bir yaş büyümüştüm aslında,
Ama on yaş yaşlandım.
Ağlayıp durdum, gün boyu.
Gelmeyen mesajıma, gülüme…

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Bahar Kış Oldu

İçerimde yanan ateştir kordur,
Yaralı bir kalbin tamiri zordur.
Her an çiçeğin bir sonu vardır.
Çiçeklerim soldu bahar kış oldu.

Geçen zaman asla geri alınmaz.
Kırılan bardağa su doldurulmaz.
Var mıdır ki bir gül açınca solmaz,
Açan gülüm soldu bahar kış oldu.

Neden dizlerimde kalmadı derman?
Uyurgezer oldum ben zaman zaman.
Hayaller kurardım hiç yorulmadan,
Hayal baharım da artık kış oldu.

Kışın bahçelerde çiçekler açmaz.
Açsa da cılızdır kokusun saçmaz.
Gönül bahçem ıssız gel derim, gelmez.
Gönül bahçemde de bahar kış oldu.

Anlamadım birden böyle ne oldu?
Bahar yaz bitti de sonbahar geldi.
Bir kaza binlerce kalpleri deldi,
Tedavi etmesi imkânsız oldu.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Babalar Günü

Bugün babalar günü,
Bir baba gördüm, mutlu mu mutlu
Bir elinden kızını tutar, diğerinden oğlunu
Kutlamışlar gününü babalarının
Eli ellerindeydi babalarının
Yürüyorlardı…
Mutluluk vardı
Hepsinin yüzünde, yeterince…

Bugün, babalar günü.
Üç çocuk gördüm ellerinde çiçek
Bahçeye koşan.
Babaları göründü, bahçe içinde.
Sundular çiçekleri babalarına…
Sarıldılar boynuna.
Öptüler…
Mutluluk…
Bir başka güzeldi o an.
Hayat bir başka anlamlıydı.
İşte bu!
Babayı mutlu kılan
O an, bir başkaydı hayat

Bugün babalar günü,
Bir baba gördüm.
Hüzünlü…
Vatandan, çocuklarından uzak
Kader savurmuş gurbet ellere.
Terk etmiş yalnızlığa…
Babalar günü ve yapayalnız.
Tek umudu var şimdi.
Teknoloji…
Koştu bilgisayar başına…
Baktı, var mı çevrim içi olan?
Oh ne güzel varlarmış.
Açtı kamerasını özlemle…
Kutladı çocuklar, babalar gününü
Her iki tarafın duygulu bakışları
Hasret, özlem ve buruk bir sevinç
Gözlerde biriken yaşlar…

Bugün babalar günü,
Bir baba gördüm. Kederli mi kederli
Gurbette yalnız…
Teknolojiden uzak…
Vatandan uzak
Yalnızlık bükmüş belini…
Bu gün babalar günü,
Aramak istedi
Bugün babalar günü, olur muydu arasa?
Hayır.
Onlar aramalıydı.
Üzüldü, boynunu büktü.
Telefonu çaldı o an.
Aradılar işte.
Kutladılar babalar gününü.
Mutluydu.
Çok duyguluydu.
Hasret dolu bir mutluluktu bu
Hissettirmedi içindeki acıyı
Gülümsedi öylece…

Bugün babalar günü,
Bir baba gördüm.
Hüzünlü mü hüzünlü
Yaşlı mı yaşlı.
Yoktu, arayanı soranı.
Hayatı geçiyordu gözlerinin önünden.
Film şeridi gibi…
Neler yapmamıştı ki çocuklar için.
Ne zorluklara katlanmıştı.
Nelere göğüs germişti.
Ne mülkler kazanmıştı, onlara
Ama şimdi…
Terk edilmişti ve yapayalnızdı.
Yanında, onunla aynı kaderi paylaşanlar vardı.
Huzurevi olmuştu mekânı.
Gözleri yaşlı bir baba
Ağlıyordu babalar gününde sessizce…

Bugün babalar günü,
Çocuklar gürdüm.
Babaları uzaklarda…
Yüzleri hüzünden solmuş
Hasret bürünmüş her yanlarına
Bu gün bir başka acı veriyor hayat.
Ne olur babamız olsaydı derken.
Babalarının elinden tutan…
Çocuklara bakarken.

Bugün çocuklar gördüm.
Babaları olmayan.
Kimi hiç tanımadan kaybetmiş,
Kimisi ise sonradan.
Bir başka hüzündü,
Hiç tatmamak baba sevgisini
Bir başka zordu, babasız olmak.
Siz düşündünüz mü hiç?
Ne kadar da zor, babalar gününde
Babasız kalmak.
Bir çocuk gördüm mezar taşında, ağlar.
Bir çocuk gürdüm.
Babasına dualar okur
Yürekler dağlar.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Babalar

Cefakârdır babalar, katlanır her çileye
Göğüs gerer zorluğa katlanır her hileye
Hayat mücadelesi zorlar durur onları
Yılmazlar hiçbir şeyden sıvamışlar kolları

Çalışır didinirler her gün giderler işe
Tek hedefi aile düşünmez başka bir şey
Hedefi var önünde aldırmaz kara kışa
Zorluklar dayanamaz bu azimli duruşa

Kimisi bunun için çıkmış gurbet ellere,
hasret hüzün yüklemiş yaralı gönüllere
Muhtaç kalmasın yavrum diye, yaban ellere
Bazen dertli dokunmuş sazındaki tellere

Bazıları geçtiler hudut ve sınırları
Hayalinde dolaşır dostları çocukları
Tüketmeye çalışır bitmeyen zorlukları
Hasret almış götürmüş bütün mutlulukları

Çocuğum okusun der en yüksek okullarda
Görmek ister onları, her yerde her kulvarda
Kendi zor da olsa da onlar olmasın darda
Her şeye göğüs gerer hasret çok babalarda

Tek derdi aileye güzel yaşam sunmaktır,
Gerekirse bu yolda seve seve ölmektir.
Tabut ile dönenler buna birer örnektir.
Babalar ailede temel, orta direktir

Beni de kader attı böyle gurbet ellere,
Sıcak gurbet denilen sahralara çöllere.
Haftada bir gömleği hibe ettim terlere
Yastığım bordür taşı, yatak serdim yerlere

Baba olan herkese bu bir hediye olsun
Bütün işlerinizde Rabbim kolaylık versin
Hüzünler sizden uzak gönlünüz neşe dolsun
Ve babalar gününüz kutlu ve mutlu olsun

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Ayrılık

Ayrıyım ben gurbet elde gezerim.
Hüzünlüyüm nemli durur gözlerim,
Düşünürüm hep sılamı özlerim.
Gözüm yaşlı benim her gün ayrılık.

Özlüyorum vatanım her gün seni.
Ağlıyorum görenler yoksa beni.
Seviyorum bazı zamanda seni.
Anlıyorum, sevenlerim ayrılık.

Arıyorum ayrı iken dostlarım.
Anlatılmaz şu andaki hislerim.
Gerçekleşir bir gün olur düşlerim.
Kavuşurum dostlarıma ayrılık.

Bilmez idim dost kıymeti ne imiş.
Saymaz idim aylar kaçar gün imiş.
Sormaz idim hasret, özlem ne imiş.
Sen öğrettin bunu bana ayrılık.

Aktaş der ki severim ayrılığı,
Kavuşmaktır bilirim karşılığı,
Köprü olur senle gönül birliği,
Anlaşılır kadir kıymet ayrılık.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Aynaya Baktım

Aynaya bakıyorum
Çok üzgün yüzüm.
İçimde geçmişten kalan izler var.
Şimdi ise içimde oluşan cam kırıkları

Boğazım düğüm düğüm bak hâlâ.
Sen geliyorsun aklıma
Benden çok daha üzgündü yüzün.
Ağlamamak için zor duruyordun.
Ben sena, sen ise ona üzülüyordun.
Ne garip değil mi?
Ben sana, sen ise ona ağlıyordun.
Kaybetmenin hüznü çökmüştü bütün üstümüze…
İmkânsızlıklar mıydı sebep?
Yoksa cesaretsizlik mi?
Çevre mi?
Sevgiye sahip çıkamamak mı?
Sevmek çok güzel,
Sevilmemekse bir hüzün.
Oysaki sevilmiştik ikimiz.

Kaybetmiştik yazık ki,
Ben seni, sense o’nu
Mevlana derki:
"Aşk; Topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır,
Ya canın acıya acıya adım atacaksın,
Ya da canını acıta acıta söküp atacaksın...
Her iki yolda da, tek bir gerçek olacak;
CANIN ÇOK AMA ÇOK ACIYACAK!" ...

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Aşk Ve Sevgi

Birisi, bana anlatsın istiyorum.
Anlatabilen olur mu, sizce aşkı sevgiyi?
Hayır, bence hiç kimse anlatamaz.
Anlatan, kendini anlatır.
Kendi aşkını, sevgisini…
Ben de beni anlatırım, ya da seni…
Gerçek aşk ve sevgiyi anlatamaz kimse.
Bir gün, aşkı sevgiyi yazan bir kalem bulursam eğer…
Ben yazacağım aşkı sevgiyi,
O kalemi bulmalıyım, yazmalıyım aşkı sevgiyi
Ya da,
Aşkın sevginin fotoğrafını çeken bir kamera bulsam.
Çeksem fotoğrafını ikisinin…
İşte bu aşk... Bu da, sevgi desem…
Herkes, görse tanısa,
Aşk nedir sevgi nedir bilse…
Öyle âşık olsa öyle sevse…
Sonuçta da ne o kırılsa, ne de hiç kimse…
Ne kendine suç bulsa, ne de suçlasa…
Yazamadı aşkı kimse.
Herkes kendini anlattı.
Ben aşkı yaşadım, anlatamadım.
Sevdim, sevginin büyüklüğünü öğretemedim.
Bulmalıyım o kalemi.
Yazmalıyım aşkı sevgiyi.
Ya da bulmalıyım, o zarif kamarayı…
Çekmeliyim, fotoğraflarını.
Tarifi yazılamayan aşkın sevginin...

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Anne

Bezlere sararak, büyüttün beni.
Kar, kış ve soğuktan, korudun beni.
Biliyorum çokça, üzmüşüm seni.
Hakkını helâl et, sen bana anne.

Çektin benim için, nice çileler.
Söyledin başımda, bolca ninniler.
Şefkatle doludur, bütün anneler.
Hakkını helâl et, ne olur anne.

Böldün benim için, uykularını.
Hâlâ hatırlarım, ninnilerini.
Demeden anlardın, isteklerimi.
Hakkını helâl et, ne olur anne.

Ağlayınca anlar idin dilimden.
Gezdirirdin beni, tutar elimden.
İsteğim bu senden, gurbet elinden.
Hakkını helâl et, ne olur anne.

Kader böyle ayrı kaldım hep senden.
Hep özledim seni gurbet elinden.
Mevla’m ayırmasın, hakkın yolundan.
Dua et bizlere, ne olur anne.

Anne senden ayrı kaldım kalalı.
İnan benim garip gönlüm yaralı.
Bu gurbet ellere geldim geleli.
Şen değildir gönlüm, bilesin anne.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Anılar

Canlandı anılarım gözümde bugün gibi.
Elli yıllık anılar hatırımda gün gibi.

Bir fotoğraf, bir yorum, canlandı anılarım,
Yanımda büyüklerim ve çocukluk yıllarım.

Zamanı geri sardım maziye gittim bugün.
Sanki hepsi uzakta! Bir ben yemişim sürgün.

Dede, baba dostları, komşular, akrabalar,
Bu hayal penceremde, canlandı hepsi bir an.

Zaman ne çabuk geçti! Zincire vuramadım.
Bütün gücümle koştum, ona kavuşamadım.

Eğer yükseliş varsa, kesin vardır inişi,
Elbette bu koşunun, vardır geri dönüşü.

Bu nasıl bir mercekti, bütün mazimi gördüm.
Ben o günden bugüne, adım adım yürüdüm.

Yaklaştık son adrese koşu bir gün bitecek,
Bu adrese varınca, mermer taş dikilecek.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Anan Gibi

Geceleri hep uykusuz
Ninni söyler başucunda
Ne varsa el avucunda
Bölen olmaz anan gibi

Senin için uykusunu
Bölen olmaz anan gibi
Bebek iken isteğini
Bilen olmaz anan gibi

Hasta olsan başucunda
Duran olmaz anan gibi
Ağlar iken gözyaşını
Silen olmaz anan gibi

Şefkat ile kucaklayan
Saran olmaz anan gibi
Kendinden çok seni seven
Var mıdır ki anan gibi

Ağlayınca başucuna
Gelen olmaz anan gibi
Üzsen bile bil yüzüne
Bakan olmaz anan gibi

Dertlerini paylaşacak
Kimse yoktur anan gibi
Suç işlesen hoş görecek
Kimse yoktur anan gibi

Aktaş der ki sana hasret
Duyan yoktur anan gibi
Ölünce de mezarına
Gelen olmaz anan gibi

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Ana

Yıllardır gurbet ellerde
Hasretim ben sana ana
Üzdümse af eyle beni
Hakkını helal et ana

Geceler uykusuz geçer
Ninniler söylerdin bana
Rızasız cennete yol yok
Hakkını helal et ana

Sırtında yük taşır iken
İkinci yüktüm ben sana
Kolların beşikti bana
Hakkını helal et ana

Gurbetin bir köşesinde
Ağlarım nedendir ana
Ayrıyım yıllardır senden
Hasretim ben sana ana

Başımın tacısın ana
Sevgimin gücüsün ana
Dualar ettim Mevla’ma
Cennette yer versin sana

Aktaş der varsam sılaya
Seninle çıksam yaylaya
Muhtacım anne duaya
Dua et ne olur bana

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler

Ah Benim

Ah benim bitmeyen sevgim
Ah benim her şeye güzel bakışım
Ah benim iyimser yanım
Ah benim herkesi seven gönlüm

Ah benim sevmeyenide seven yüreğim
Ah benim kendimle kavgalarım
Ah benim herkese ınanışlarım
Ah benim her gün aldanışlarım

Kavgalarım hep sizinle kimseyle deyil
Yenik düşmem sizlerin yüzünden
Olsun ben böyke kalacagım
Kaybedeceğim, üzüleceğim
Ama ben böyle olacağım

Ah benim güzel bakan gözlerim
Ben böyle bakacağım
Ah benim herkesi seven gönlüm
Kızma bana ben yine seveceğim
Ah benim bu yoldaki kavgalarım
Sizlerede kızmıyorum
Ben sevmek için savaşacağım
Varsın yenilgiler olsun
Ben güzellikler için yaşayacağım.

Halil Aktaş
Kaynak. Şiir Severler
X